Teravih namazı, Ramazan ayına özgü, yatsı namazından sonra kılınan sünnet bir namazdır. Rekat sayısı konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte, yaygın uygulama 20 rekattır.

Hz. Âişe (r.anha)'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.v.) Ramazan'da ne sekiz rekattan fazla ne de on bir rekattan fazla kılardı. Ramazan'da ve Ramazan dışında da böyleydi. (Buhârî, Teravih, 1; Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn, 177) Bu hadis, Peygamber (s.a.v.)'in gece namazını az rek'at olarak kıldığını gösterir. Ancak bu, teravih namazının rekat sayısını sınırladığı anlamına gelmez. Zira Peygamber (s.a.v.) cemaate zorluk vermemek için az rek'at kılmıştır.

Hz. Ömer (r.a.) döneminde, cemaatle kılınan teravih namazı 20 rek'at olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulama, sahabe tarafından kabul görmüş ve sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Bu durum, icma hükmüne yakın bir kabul görme anlamına gelir. Hz. Ömer (r.a.)'in bu uygulaması, gece namazının faziletini daha çok kişinin elde etmesini sağlamak amacını taşıyordu. Cemaatle kılınan namazın fazileti de bu tercihte etkili olmuştur. Peygamber (s.a.v.)'in "Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." (Buhârî, Ezân, 30; Müslim, Mesâcid, 249) hadisi bu durumu destekler niteliktedir.

Günümüzde de teravih namazı genellikle 20 rek'at olarak kılınmaktadır. Bazı bölgelerde veya bazı mezheplerde farklı uygulamalar olsa da, yaygın olan ve sahabe uygulamasına dayanan 20 rek'atlık teravih namazıdır. Kişinin kendi durumu ve imkanlarına göre daha az rek'at kılmasında bir sakınca yoktur. Ancak cemaatle kılınan teravih namazının fazileti göz önünde bulundurulmalıdır.

Teravih namazının rekat sayısı konusundaki farklı görüşler, İslam'ın esnekliğini ve farklı yorumlara açıklığını gösterir. Önemli olan, samimiyetle ve Allah (c.c.) rızasını gözeterek ibadet etmektir. Her Müslüman, kendi durumu ve imkanları doğrultusunda hareket etmeli, ancak sünnete ve cemaate uymaya da özen göstermelidir. Teravih namazı, Ramazan ayının manevi atmosferini yaşamak ve Allah (c.c.)'a yakınlaşmak için önemli bir fırsattır. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek, her Müslümanın gayesi olmalıdır.