Sevdiğim kadını kırdım, vebali nedir?
Bir insanın, özellikle de sevdiği bir insanı kırması, önemli bir husustur. İslam, insan ilişkilerine büyük önem verir ve kişiler arası muamelatın adalet, merhamet ve saygı üzerine kurulu olmasını emreder. Kalp kırmak, bu prensiplere aykırı bir davranıştır ve çeşitli şekillerde tezahür edebilir. Sözlü olarak incitmek, haksızlık etmek, küçümsemek, duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmek, güvenini sarsmak gibi davranışlar kalp kırmanın örneklerindendir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
«المسلم من سلم المسلمون من لسانه ويده»
"Müslüman, diğer Müslümanların onun dilinden ve elinden emin olduğu kimsedir." (Buhârî, İman, 4; Müslim, İman, 64
Bu hadis, Müslümanın başkalarına zarar vermemesi gerektiğini açıkça ifade eder. Dil ile kalp kırmak, el ile yapılan fiziksel zarardan daha etkili ve kalıcı olabilir. Dolayısıyla, bir Müslümanın sevdiği bir insanı kırması, bu hadisin ruhuna aykırıdır.
İslam hukukunda, haksız yere başkasına zarar vermenin tazmin edilmesi esastır. Maddi zararların tazmini nasıl gerekliyse, manevi zararların da -ki kalp kırmak bunlardan biridir- telafi edilmesi gerekir. Bu telafinin şekli, özür dilemek, hatayı telafi etmek, gönül almak gibi davranışlar olabilir. Özür dilemek, samimi bir pişmanlıkla yapılmalı ve bir daha aynı hatanın tekrarlanmaması için çaba gösterilmelidir.
Günümüzde, özellikle sosyal medya gibi platformlarda kalp kırıcı sözler ve davranışlar yaygınlaşmıştır. Sanal ortamda yapılan hakaretler, iftiralar, küçük düşürücü paylaşımlar da kalp kırmanın birer örneğidir. Müslüman, her ortamda diline ve davranışlarına dikkat etmeli, başkalarının duygularını gözetmeli ve incitmekten kaçınmalıdır. Sevdiği bir insanı kırdığında ise, derhal özür dilemeli ve hatasını telafi etmek için çaba göstermelidir. Bu, hem dini bir sorumluluk hem de insani bir görevdir. Allah (c.c.) her şeyi bilen ve görendir.
Kalp kırmanın vebali, kırılan kalbin durumuna, kırılmanın şiddetine ve kırılan kişinin hassasiyetine göre değişir. Küçük bir kırgınlık, samimi bir özürle telafi edilebilirken, derin bir yaraya sebep olan davranışların telafisi daha zor olabilir. Önemli olan, hatanın farkına varmak, pişmanlık duymak ve bir daha tekrarlamamak için çaba göstermektir. Allah (c.c.) affedicidir ve samimi tövbeleri kabul eder.