Kabirde sorulan sorulara Sual-i Münker ve Nekir denir. Bu sorular, ölümden sonraki hayatın başlangıcında, kabirde ruha yöneltilen sorulardır. İslami inanca göre, kişi öldükten sonra ruhu bedenden ayrılır ve kabir hayatı (Berzah alemi) başlar. Bu aşamada Münker ve Nekir adlı iki melek, ölen kişiye sorular sormak için gelirler.

Bu sorular genel olarak üç temel konu etrafında döner:

• Rabbin kim?: Bu soru, kişinin Allah'a olan imanını ve O'nu tanıma derecesini ölçmek için sorulur. Kişi, dünyada Allah'a iman etmiş ve O'na kulluk etmişse, bu soruyu kolaylıkla "Rabbim Allah'tır" diye cevaplayabilir.
• Dinin ne?: Bu soru, kişinin İslam dinine olan bağlılığını ve inançlarını sorgulamak için sorulur. Doğru cevap "Dinim İslam'dır". Dünyada İslam'ı öğrenmiş, benimsemiş ve yaşamış olan kişi, bu soruyu da rahatlıkla cevaplayabilir.
• Peygamberin kim?: Bu soru, kişinin Hz. Muhammed'in (s.a.v) Allah'ın son peygamberi olduğunu kabul edip etmediğini test etmek için sorulur. Doğru cevap "Peygamberim Hz. Muhammed'dir (s.a.v)". Dünyada Hz. Muhammed'e (s.a.v) iman etmiş ve onun sünnetine uymuş olan kişi, bu soruyu da kolaylıkla cevaplayabilir.

Bu sorulara verilecek cevaplar, kişinin kabir hayatındaki durumunu belirleyecektir. Doğru cevaplar verenler, kabirde huzur ve rahatlık içinde olacaklardır. Yanlış cevaplar verenler veya cevap veremeyenler ise, kabir azabına uğrayacaklardır.

Önemli bir nokta, Sual-i Münker ve Nekir'in sadece bedenin kabre konulmasıyla ilgili olmadığıdır. Denizde boğulan, yakılan veya vahşi hayvanlar tarafından parçalanan kişilere de ruhani olarak bu sorular sorulacağına inanılır. Bu soruların şekli ve nasıl sorulduğu tam olarak bilinmese de, özlerinin kişinin imanını ve amellerini sorgulamak olduğu kabul edilir.

Bu bilgiler, Kuran-ı Kerim'den ve hadislerden çıkarılan yorumlara dayanmaktadır. Kabir hayatı ve Sual-i Münker ve Nekir ile ilgili detaylar, gayb alanına girdiğinden, kesin ve net bilgilerden ziyade inanç esasları çerçevesinde ele alınmalıdır.