Fitne ve nifak nedir?

4 görüntülenme
Cevap

Fitne ve nifak, İslâm toplumunu derinden etkileyen, birlik ve beraberliği zedeleyen, bireysel ve toplumsal huzuru bozan önemli kavramlardır. Bu iki kavram, Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye'de sıklıkla ele alınmış, müslümanlar bu tehlikelere karşı uyarılmıştır.

Fitne

Fitne kelimesi, Arapça kökenli olup, sözlükte "imtihan, deneme, sınama, azap, sapkınlık, ayrılık, kargaşa, anarşi, bozgunculuk" gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise, hak ile bâtılı karıştırmak, insanları dinden saptırmak, toplumda kargaşa ve ayrılık çıkarmak, müslümanlar arasında düşmanlık tohumları ekmek gibi davranışları ifade eder. Fitne, sadece bireysel günahlarla sınırlı kalmayıp, toplumsal düzeni bozan, insanların inançlarını ve ahlaklarını yozlaştıran büyük bir tehlikedir.

وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ
[Fitne, öldürmekten daha şiddetlidir]
Bakara Suresi, 2/191
Bu ayet, fitnenin toplumda yol açtığı yıkımın, can almaktan daha büyük olduğunu vurgular. Çünkü fitne, sadece bedeni değil, ruhu da öldürür, inancı zedeler, toplumsal bağları koparır. Fitne, insanları birbirine düşürerek, düşmanlıklara, ayrılıklara ve hatta savaşlara yol açabilir. Bu nedenle, fitneye karşı uyanık olmak, fitnecilere fırsat vermemek, müslümanların en önemli görevlerinden biridir.

Fitne, farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Siyasi fitneler, dini fitneler, ahlaki fitneler, ekonomik fitneler gibi. Siyasi fitneler, iktidar hırsı, makam sevdası, adaletsizlik gibi nedenlerle ortaya çıkar. Dini fitneler, bid'atler, hurafeler, yanlış yorumlar, sapkın inançlar gibi nedenlerle ortaya çıkar. Ahlaki fitneler, fuhuş, zina, kumar, alkol, yalan, iftira gibi kötü alışkanlıklar ve ahlaksızlıklar nedeniyle ortaya çıkar. Ekonomik fitneler, faiz, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk, adaletsiz gelir dağılımı gibi nedenlerle ortaya çıkar. Bütün bu fitne türleri, toplumun huzurunu, güvenliğini ve refahını tehdit eder.

Fitneye karşı mücadele etmek, her müslümanın görevidir. Fitneye karşı mücadele, öncelikle fitneye sebep olan faktörleri ortadan kaldırmakla başlar. Adaleti sağlamak, ilmi yaymak, ahlakı güzelleştirmek, ekonomik refahı artırmak, fitneye karşı alınacak en önemli tedbirlerdir. Ayrıca, fitnecilere karşı uyanık olmak, onların oyunlarına gelmemek, onların yalanlarına inanmamak, onların propagandalarına aldanmamak da fitneye karşı mücadelede önemli bir rol oynar.

Nifak

Nifak kelimesi, Arapça kökenli olup, sözlükte "iki yüzlülük, münafıklık, içten pazarlıklılık" gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise, kalben inanmadığı halde, diliyle müslüman olduğunu söylemek, müslüman gibi görünmek, müslümanların arasına fitne sokmak, onları aldatmak, onlara zarar vermek gibi davranışları ifade eder. Münafıklar, dış görünüşleriyle müslümanlara benzerler, ancak içlerinde küfrü gizlerler. Onlar, müslümanların arasına sızarak, onları içeriden yıkmaya çalışırlar.

إِذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ قَالُوا نَشْهَدُ إِنَّكَ لَرَسُولُ اللَّهِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ إِنَّكَ لَرَسُولُهُ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَكَاذِبُونَ
[Münafıklar sana geldiklerinde, 'Şahitlik ederiz ki sen kesinlikle Allah'ın elçisisin' derler. Allah da bilir ki sen kesinlikle O'nun elçisisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancılar olduklarına şahitlik eder]
Münafikun Suresi, 63/1
Bu ayet, münafıkların iki yüzlülüğünü, yalanlarını ve samimiyetsizliklerini açıkça ortaya koymaktadır. Münafıklar, dilleriyle müslüman olduklarını söylerler, ancak kalpleriyle inanmazlar. Onlar, müslümanları aldatmak, onlara zarar vermek için her türlü hileye başvururlar.

أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ كَانَ مُنَافِقًا خَالِصًا وَمَنْ كَانَتْ فِيهِ خَصْلَةٌ مِنْهُنَّ كَانَتْ فِيهِ خَصْلَةٌ مِنْ النِّفَاقِ حَتَّى يَدَعَهَا إِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ وَإِذَا حَدَّثَ كَذَبَ وَإِذَا عَاهَدَ غَدَرَ وَإِذَا خَاصَمَ فَجَرَ
[Dört özellik vardır ki, kimde bulunursa halis münafık olur. Kimde de bunlardan bir özellik bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendisinde nifaktan bir özellik bulunur: Kendisine güvenildiğinde ihanet eder, konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, tartıştığında haktan sapar.]
Buhârî, İman, 1
Bu hadis, münafıkların özelliklerini açıkça belirtmektedir. Münafıklar, güvenilmez, yalancı, sözünde durmayan, haktan sapan kimselerdir. Onlar, müslümanların arasına fitne sokmak, onları birbirine düşürmek için her türlü fırsatı değerlendirirler.

Nifak, toplum için büyük bir tehlikedir. Münafıklar, müslümanların arasına sızarak, onları içeriden yıkmaya çalışırlar. Onlar, yalan haberler yayarak, iftiralar atarak, dedikodular yaparak, müslümanlar arasında güvensizlik ve düşmanlık yaratırlar. Onlar, müslümanların birlik ve beraberliğini bozmak, onları zayıflatmak için her türlü hileye başvururlar. Bu nedenle, münafıklara karşı uyanık olmak, onların oyunlarına gelmemek, onların yalanlarına inanmamak, onların propagandalarına aldanmamak, müslümanların en önemli görevlerinden biridir.

Nifaka karşı mücadele etmek, her müslümanın görevidir. Nifaka karşı mücadele, öncelikle münafıkların özelliklerini tanımakla başlar. Münafıkların özelliklerini bilen bir müslüman, onların oyunlarına gelmez, onların yalanlarına inanmaz, onların propagandalarına aldanmaz. Ayrıca, münafıklara karşı açık ve net bir tavır sergilemek, onların cesaretini kırmak, onların etkisini azaltmak da nifaka karşı mücadelede önemli bir rol oynar.

Allahu a'lem.

Benzer Sorular