İslam inancına göre, kıyamet gününde her insan Allah'ın huzurunda hesaba çekilecek ve kendisine sorular yöneltilecektir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde bu soruların kapsamı geniş bir şekilde ele alınmakla birlikte, en çok vurgulanan ve temel olarak kabul edilen dört soru şunlardır:

1. Ömrünü nasıl geçirdiği: Bu soru, insanın dünyadaki zamanını nasıl değerlendirdiği, ne gibi işlerle meşgul olduğu, zamanını faydalı ve hayırlı işlere mi yoksa boş ve zararlı işlere mi harcadığı ile ilgilidir. Örneğin, ibadetler, çalışma, eğitim, aileye ve topluma hizmet gibi faaliyetler ömrü iyi değerlendirmenin örnekleriyken, dedikodu, gıybet, zulüm, tembellik gibi davranışlar ise ömrü boşa geçirmenin örnekleridir. Bu soruda kişinin niyeti de önemlidir. Yaptığı işlerin Allah rızası için mi yoksa başka amaçlar için mi yapıldığı sorgulanacaktır.

2. Gençliğini nerede tükettiği: Gençlik, insanın en dinamik ve enerjik dönemidir. Bu dönemde kazanılan alışkanlıklar ve yapılan tercihler, kişinin tüm hayatını etkiler. Bu soru, gençlik enerjisinin hayırlı işlere mi yoksa günaha ve isyana mı harcandığını sorgulamaktadır. İlim öğrenmek, ibadet etmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmak, aileye ve topluma faydalı olmak gençliği iyi değerlendirmenin örnekleridir. Bunun aksine, günah işlemek, kötü arkadaş çevrelerinde bulunmak, zararlı alışkanlıklara kapılmak ise gençliği boşa harcamanın örnekleridir.

3. Malını nereden kazandığı ve nereye harcadığı: Bu soru, kişinin helal yollardan mı yoksa haram yollardan mı kazanç elde ettiği ve kazancını hangi amaçlar için harcadığı ile ilgilidir. Çalışarak, ticaret yaparak, helal yollardan kazanç sağlamak ve bu kazancı ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, aile geçimini sağlamak, hayır işlerinde kullanmak iyi örneklerdir. Hırsızlık, rüşvet, kumar gibi haram yollardan kazanç sağlamak ve bu kazancı israf etmek, haram işlerde kullanmak ise kötü örneklerdir.

4. İlmiyle nasıl amel ettiği: Bu soru, kişinin sahip olduğu bilgiyi hayata geçirip geçirmediği, öğrendikleriyle ne kadar amel ettiği ile ilgilidir. İslam'da bilgi, sadece teorik olarak kalmamalı, pratiğe de dökülmelidir. Örneğin, namazın nasıl kılınacağını bilip kılmamak, zekatın farz olduğunu bilip vermemek, doğruyu ve yanlışı bilip yanlış olanı yapmak ilmiyle amel etmemenin örnekleridir. Bilgiyle amel etmek, kişinin hem kendisine hem de çevresine fayda sağlamasını gerektirir.

Bu dört soru, kıyamet günü sorulacak soruların özünü temsil eder ve insanın dünya hayatındaki sorumluluklarını hatırlatır. Mümin, bu soruların bilincinde olarak hayatını yaşamalı ve Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalıdır.