Ahiret hayatı nasıl olacaktır?
Ahiret hayatı, dünya hayatının sona ermesiyle başlayacak olan ve sonsuza kadar sürecek olan bir süreçtir. Bu süreç, ölümle başlayıp, kabir hayatı, kıyamet, diriliş, mahşer, hesap, mizan, sırat ve nihayetinde cennet veya cehennem ile son bulacaktır. Ahiret hayatı, dünya hayatının bir devamı ve tamamlayıcısıdır. Dünya hayatında yapılan amellerin karşılığı ahirette görülecektir.
Ölüm ve Kabir Hayatı
Ölüm, dünya hayatının sona ermesi ve ahiret hayatının başlangıcıdır. Ölüm anı, her insan için farklı şekillerde tecelli edebilir. Salih ameller işleyen müminler için ölüm, bir rahmet ve kurtuluş vesilesi iken, kötü ameller işleyenler için ise bir azap ve hüsran başlangıcı olabilir. Ölümden sonra kabir hayatı başlar. Kabir, dünya ile ahiret arasındaki bir geçiş noktasıdır. Kabirde, Münker ve Nekir adlı melekler tarafından sorguya çekilecektir. Bu sorgu, kişinin iman esaslarına, ibadetlerine ve ahlaki davranışlarına yönelik olacaktır.
Kabir azabı ve nimeti haktır. Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde kabir azabına ve nimetine dair birçok delil bulunmaktadır. Kabir azabı, kötü ameller işleyenler için bir azap ve pişmanlık vesilesi iken, kabir nimeti ise salih ameller işleyenler için bir mükafat ve huzur kaynağıdır. Kabir hayatı, kıyametin kopmasına kadar devam edecektir.
Kıyamet ve Diriliş
Kıyamet, dünya hayatının sona ermesi ve ahiret hayatının başlamasıyla birlikte gerçekleşecek olan büyük bir olaydır. Kıyametin ne zaman kopacağı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde kıyamet alametlerine dair birçok bilgi bulunmaktadır. Kıyamet alametleri, küçük alametler ve büyük alametler olmak üzere ikiye ayrılır. Küçük alametler, kıyametin yaklaştığını gösteren belirtilerdir. Büyük alametler ise kıyametin kopmasına yakın zamanda gerçekleşecek olan büyük olaylardır.
Kıyametin kopmasıyla birlikte İsrafil (a.s.) tarafından sûra üflenecektir. İlk üfleme ile tüm canlılar ölecek, ikinci üfleme ile ise tüm insanlar yeniden dirilecektir. Diriliş, Allah (c.c.)'ın kudretinin bir tezahürüdür. Allah (c.c.), ölmüş olan tüm insanları yeniden diriltmeye kadirdir. Dirilişten sonra tüm insanlar, mahşer meydanında toplanacaklardır.
Mahşer, Hesap, Mizan ve Sırat
Mahşer, dirilişten sonra tüm insanların toplanacağı büyük bir meydandır. Mahşerde, tüm insanlar dünya hayatında yapmış oldukları amellerden hesaba çekileceklerdir. Hesap günü, çok zorlu ve çetin bir gün olacaktır. Herkes, kendi amellerinin karşılığını görecektir.
Hesaptan sonra mizan kurulacaktır. Mizan, amellerin tartılacağı bir terazidir. Mizan'da, insanların sevapları ve günahları tartılacaktır. Sevapları günahlarından fazla olanlar cennete, günahları sevaplarından fazla olanlar ise cehenneme gidecektir.
Sırat, cehennem üzerine kurulmuş olan bir köprüdür. Tüm insanlar, sırat köprüsünden geçmek zorundadır. Sırat köprüsünden geçebilenler cennete, geçemeyenler ise cehenneme düşecektir. Sırat köprüsünden geçmek, insanların imanına, amellerine ve ahlakına bağlı olacaktır.
Cennet ve Cehennem
Cennet, Allah (c.c.)'a iman eden, salih ameller işleyen ve günahlarından tövbe eden müminler için hazırlanmış olan ebedi bir mükafat yurdudur. Cennette, insanların arzu ettiği her türlü nimet ve güzellik bulunmaktadır. Cennet, sonsuz bir mutluluk ve huzur yeridir.
Cehennem ise Allah (c.c.)'a şirk koşan, küfre düşen, günah işlemekte ısrar eden ve tövbe etmeyen kafirler ve münafıklar için hazırlanmış olan ebedi bir azap yurdudur. Cehennemde, insanların tahammül edemeyeceği her türlü azap ve işkence bulunmaktadır. Cehennem, sonsuz bir acı ve pişmanlık yeridir.
Ahiret hayatı, dünya hayatının bir devamı ve tamamlayıcısıdır. Dünya hayatında yapılan amellerin karşılığı ahirette görülecektir. Bu nedenle, dünya hayatında Allah (c.c.)'ın rızasını kazanmaya çalışmak ve ahiret için hazırlık yapmak gerekmektedir. Allahu a'lem.